12 Eylül 2013 Perşembe

Bir Modacının Ruhundan

Modacı Nasıl Yaratılır :

Bir modacının derinliklerine indiğinizde kendinizi çocukluk yıllarında bulursunuz. Moda tasarımı yapmak , siyah renklere tekrar hayat vermek , büyük beden abiye elbiseleri yeniden yaratmak , şık kadının tanımını tekrar icad etmek, en güzel tasarımı kalbinde keşfetmek , giysi yaratıcılığını yaşam felsefesi olarak kabul etmek ,ruh güzelliğini abiye elbiselere nakşetmek , şık kadını gündelik kıyafetlerle bile ilgi merkezi yapmak , 40 yaş üstü bayan elbiseyi bir gelinlik diker gibi zevkle dikmek , Türk moda tasarımcısı olmanın yanında Nışantaşı modasını en doğal haliyle içinde yaşamak , kişi olarak bir moda markası haline gelmek , muhafazakar kadının tesettür giyiminde bile en parlak görüntüyü yakalamak, haute coture için bir adres haline gelmek işte bu çocuğun dikiş makinesi etrafındaki oyunlarında planlandı .



Ünlü Modacı Olmanın Temeli :  Ruhumu besleyen sır 

Karadenizin besleyici bir ovasında 1968 yılında doğdum. 5 yaşındaydım. Sobalı evde oturuyorduk. Evimizde dikiş makinası vardı. Genellikle hanımlar dikiş bilirdi. Annem sadece gözlemleyerek dikişi öğrendi. Babam sabah ile gidince komşu hanımlar kumaşlarıyla eve gelirdi. Genellikle kışın çizgili pazen desenli divitin yazın ise çizgili poplin çiçekli basma kumaşları vardı.



Ben yere kocaman bir bez sererdim, kumaşlar yere konurdu. Pijamalar, etekler, elbiseler, iç çamaşırları biçilir ve dikilirdi. Hangi vücuda hangi kalıp uygulanır hangi pens ve kulplar konur o yaşta gözlemleyip hafızama yerleştirirdim. Kumaşları çok tasarruflu kullanırlardı. İşe yaramayan parçaları ise toplar iğneyi de elime alıp ablamın oyuncak bebeğine elbise biçer, teğeller prova yapardım. Elle dikerdim. Hep annemi ve komşularını izlerdim. Kalıpsız, göz kararıyla kumaşı kesip diken rahmetli annem sonra kömürlü ütüyle onları ütüler; giyer giydirirdi. El ve ayakla çalışan "zetina" dikiş makinemiz ne şık giysiler diker buna ruhunu veren anneciğim de ne güzel dikerdi. 


Anadolunun zeki ve çalışkan kadınları gönlünü verir giysisini diker giyer ve şıklık yarışı yapardı. İşte bizim evimiz de dikiş makinesi, annem ve komşularımız... 
   Şimdi geçmişe dönüyorum da çocukluğumun en belirgin tablosu buydu. Soba yanar, komşular gelir; dikiş makinesi, kumaşlar, makas, kesim, prova, teğeller, ütü ve ayna karşısında mutlu pozlar. Derken rahmetli babam kumaş mağazası açtı. Böylece gençliğimde de kadınlar ve kumaşlarla dünyam büyüdü ve beslendi. Mağaza okul ve ev üçgeninde büyüdüm. Etek kaç metreden çıkar, çizgili erkek pijaması kaç metre, bayan iç çamaşırı ölçülerini hatta ceket gömlek kaç metreden bilirdim. 
    

Şimdi 45 yaşındayım buğulu gözlerle geçmişi düşünürken ruhumu besleyen evimiz annem komşularımız ve "zetina" mız... Hayat bana kumaşı, dikişi, tasarımı, giydirmeyi sundu. En iyisini tasarlayıp giydirmeyi seviyor, mutlu oluyor ve bu yaşamımdan haz alıyorum. Bu da benim işte!

Saygılarımla ..


Modacı Hüseyin Küçük
0212 227 5519 - 0532 221 3007
Hüseyin Küçük Moda Evi 
Nışantaşı / Şişli / İstanbul



Hiç yorum yok: